03.01.2019

HAYATI ANLAMLI KILMAK

Hayatı anlatan pek çok tarif bulmak mümkündür: “Hayat ezan ile başlayıp salâ ile biten süreçtir.” “İki ağlayış arasında bir gülümsemedir.” “Geçmişi bir daha ele geçmeyecek bir rüya, kalanı ise tükenmek bilmeyen arzulardır.” gibi.

Sevgili Peygamberimiz (s): “Ölüm gelmeden önce, hayatın kıymetini bil” buyurarak, bize verilen ömrün çok değerli olduğunu bildirmiştir. Ayrıca “Dünya ahiretin tarlasıdır.” buyurarak da, bazı görev ve sorumluluklarımız olduğunu hatırlatmaktadır.

Yüce Mevla: “Dünya hayatı oyun ve eğlencedir” buyururken, diğer bir ayette de: “Dünya hayatı sizi aldatmasın” hatırlatmasıyla; dünya hayatına ve malına ancak bir oyuncak kadar değer verilmesi gerektiğini, aldanıp zararlı hale gelmemek icap ettiğini açıkça beyan etmektedir.

Dünya hayatı bir okul gibidir. Ancak sınıfını ve okul arkadaşını sen seçemiyorsun. İmtihan vaktini ve konusunu bilemiyorsun. Herkesin sınav konusu ve tarihi farklı olduğu için de, kopya çekemiyorsun. Kısacası imtihan dünyasında çok çalışıp başarılı olmaya çalışmaktan başka çare yok.

Başka bir tarife göre de, hayat almak ve vermektir. Nefes alırız, nefes veririz. Selam alırız, selam veririz. Eşya alırız, para veririz. Gönül alırız, gönül veririz. Soru alırız, cevap veririz. Söz veririz, söz alırız. Görev alırız, hizmet veririz. Bu alma verme dünyasında haram şeyler alıp vermemeye özen göstermeliyiz.

Hz. Peygamber (s), Aişe annemize şu uyarıda bulunuyor: “Ey Aişe! Önemsenmeyen en küçük günahlardan dahi uzak dur. Zira Allah katında onları gözetleyip kaydeden bir melek vardır.” İyi kötü, büyük küçük ne varsa, hepsi kaydediliyor. Kayıt defteri açıldığında veya kameranın düğmesine basıldığında, mahcup olacağımız bir yazı, ses veya görüntü çıkmasını istemiyorsak; güzel bir hayat sürmeye gayret etmeliyiz.

Son zamanlarda, telefonumda şu kadar kişi kayıtlı, şu kadar da takip eden ve beğenen var diye övünenler olabiliyor. Halbuki Allah bizi sürekli takip ediyor, Melekler de kayıt tutuyorlar. Takipçimiz olan Allah (c.c.) yaptıklarımızı beğendi mi acaba?

Dünya hayatının çabuk geçtiğini anlatan, “Hayat kundak ile kefen arasında geçen bir ömürdür” diye güzel bir söz vardır. Zamanı gelen bebek, kundaklanarak dünya sahnesine çıkarılır, rolünü icra etmeye başlar. Zamanı gelen insan da, kefenlenerek ahiret sahnesine gönderilir. Allah bize iman ve ibadet görevi vermiş, bir gün hesabını da bizden soracaktır. Bu bilinç ile yaşamaya gayret edelim.

Dünya bir pazar yeri gibidir, her türlü şey satılır ve alınır. Dünyalık için hesaplı, iyi ve ihtiyaç olanı alırız; kötü ve zararlı olanları almayız. Bu dünyadaki dini hayatımız için de ölçümüz Kur’an ve sünnettir. O halde Allah’ımızın emrettiği, Peygamberimizin (s) de öğrettiği gibi yaşayalım.

Bize bahşedilen ömür, çok kısadır. Ne olduğunu anlamadan geçiverir. Biz bu ömrü Allah’ın istediği gibi değerlendirirsek, ebedi olan hayatı canımızın istediği gibi yaşayacağız. Şayet biz hayatı zevkü safa içinde yaşamaya kalkarsak, ahirette bize reva görülecek zorlu bir hayatı ebediyyen yaşamak durumunda kalacağız.

Tercih bizim!

Turgut AÇARİ

İl Müftüsü